Osteoartrit, eklem kıkırdağının hasarlanmasıyla başlayan ve tedavi hastalık sürecini ifade eder. Hareket sisteminin en önemli ögelerinden olan eklemler, birbirine bakan yüzlerinde kıkırdak dokusu içerirler. Bu doku sürtünmesi minimum bir düzgünlüktedir. Ek olarak eklem zarının (sinovyal zar) ürettiği eklem sıvısının da katkısı ile son derece kaygan bir yapı oluştururlar. Ayrıca, kıkırdak dokusu damarsız ve sinirsiz olması nedeni ile hareket sırasında herhangi bir şey hissetmeyiz. Ne zamana kadar? Bu düzen bozulana kadar. Halk arasında kireçlenme olarak tanımlanan bu durum esas itibarı ile kıkırdak aşınması ile gelişen bir durumdur. Çoğu kez mesleki veya travma, bazen de uygunsuz kullanım gibi sebeplerle, kıkırdak dokusunun bütünlüğü bozulmaya başlayabilir. Bu durumda öncelikle kıkırdakta şişmeler olur. Önlem alınmazsa ağrı ve bazen şişlik ile beraber kıkırdak kalınlığında incelmeler başlar. Ağrı artrozun (eklem dejenerasyonu) ana semptomudur. Semptomlar ve yapısal hasar arasında orantısızlıklar olmakla birlikte, eklemde hasar arttıkça diz ağrısının arttığı görülmektedir. OA ilerledikçe ağrı kalıcı hale gelir ve istirahat ile gece de ortaya çıkmaya başlar. Vücut bunu tamir etmeye çalışır ancak, bu süreç içinde eklem şeklinde bozulma ve giderek artan problem ile birlikte kireçlenme denilen olaylar gelişir. Eklem kireçlenmesi vücudun tamir girişimidir ancak sonuçta istenilen sonucu vermez. Kıkırdak zaman içinde çok incelince veya kaybolunca alttaki kemiğin yapısı, sonuçta mekaniği bozulur ve kemik içi ödem de gelişebilir. Önceleri hareket sırasında ağrılı olan eklem zaman içinde istirahat sırasında da ağrılı olur; yürümesini engeller.